Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü ve Hırıltılı Çocuklar Üzerine Bir Bakış Bir eğitimci olarak her çocuğun öğrenme yolculuğunun benzersiz olduğuna inanırım. Bazen bir çocuğun nefesindeki hırıltı bile bize onun bedeninin, duygularının ve öğrenme sürecinin birbiriyle ne kadar derin bir bağ içinde olduğunu hatırlatır. Eğitim sadece bilgi aktarımı değil; aynı zamanda yaşamın her alanında farkındalık kazandırma sürecidir. Hırıltısı olan bir çocuk, sadece tıbbi olarak değil, pedagojik olarak da dikkatle gözlemlenmelidir. Çünkü öğrenme, ancak fiziksel ve duygusal iyilik haliyle mümkün olur. Hırıltı Nedir? Çocuğun Bedensel Sinyallerini Anlamak Hırıltı, solunum yollarında daralma olduğunda duyulan ıslık benzeri bir sestir. Özellikle çocuklarda, astım, bronşiolit, alerji veya enfeksiyon…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Yüreği Ağzına Gelmek Deyim mi? – Korkunun Nabzını Tutarken Dilin Nabzını da Yoklamak Hepimizin hayatında o anlar vardır: Zil beklemediğin bir anda çalar, telefonda bilinmeyen numara görünür, ya da çocuğun parkta bir anlığına gözünün önünden kaybolur. İşte o kısacık anda kalbin sanki yukarı fırlar, boğazında bir düğüm hissedersin. Bu yazıyı, bu duyguyu birlikte yakalamak ve “yüreği ağzına gelmek” ifadesinin dilsel, kültürel ve geleceğe bakan yüzlerini konuşmak için yazıyorum. Hadi bir çember kurmuşuz gibi düşünelim; samimi bir sohbetle başlayalım. “Yüreği Ağzına Gelmek” Deyim mi, Atasözü mü? Kısa ve net: Evet, “yüreği ağzına gelmek” bir deyimdir. Atasözleri kalıplaşmış, genelleyici bir öğüt taşırken;…
Yorum BırakHicap Giyim Ne Demek? Ekonomik Perspektiften Bir Analiz Kaynaklar her zaman sınırlıdır ve her birey, bu sınırlı kaynaklarla en iyi nasıl kararlar vereceğine karar verirken seçim yapmak zorundadır. Bu basit ama derin ekonomik gerçeği göz önünde bulundurduğumuzda, her bireysel tercih, toplumsal dinamikler ve piyasa koşulları ile etkileşim içindedir. Bir ekonomist olarak, bu dinamikleri analiz etmek, bireylerin ve toplumların birbirine nasıl bağlı olduğuna dair derinlemesine bir anlayış geliştirmemizi sağlar. Bugün ele alacağımız “hicap giyim” kavramı, sadece kültürel bir uygulama değil, aynı zamanda ekonomik etkileri olan bir tercihtir. Peki, hicap giyim nedir ve bu tercihin ekonomik yansımaları nelerdir? Hicap Giyim Nedir? Hicap…
Yorum BırakHer Halükârda Ne Demek? Edebiyatın Dönüştürücü Sözcüklerinden Birinin İzinde Kelimeler, yalnızca anlam taşımazlar; bazen bir dönemi, bir duyguyu, hatta bir yaşam felsefesini içinde saklarlar. Bir edebiyatçı için her kelime, bir karakter gibidir — geçmişi, niyeti ve kaderi vardır. “Her halükârda” da bu karakterlerden biridir. Dildeki varlığı, insanın karşısına çıkan her durumda direnme, kabullenme ya da teslimiyet gibi farklı ruh halleriyle birlikte belirir. Bu yazıda, “her halükârda” ifadesinin anlamını, kökenini ve edebiyatta yankılanan içsel çağrışımlarını inceleyelim. Kelimelerin Kaderi: “Her Halükârda”nın Kökeni “Her halükârda” Arapça kökenli iki unsurdan oluşur: “hal” ve “kâr.” “Hal” durum, vaziyet; “kâr” ise iş, hareket anlamına gelir. “Her…
Yorum BırakDemirin Ruhuyla Şifa: Hematit Taşı Hangi Hastalıklara İyi Gelir? İnsanoğlu tarih boyunca doğayı yalnızca bir yaşam alanı değil, aynı zamanda bir iyileşme kaynağı olarak da görmüştür. Bu yaklaşımın en eski örneklerinden biri, demir oksitten oluşan hematit taşıdır. Adını Yunanca “haima” yani “kan” kelimesinden alan bu taş, tarih boyunca kan ve yaşam enerjisiyle ilişkilendirilmiştir. Hematit, kadim uygarlıklardan günümüze kadar şifa arayışının simgesi olmuştur — ancak bu inancın hem tarihsel hem de bilimsel yönlerini anlamak, onu yalnızca bir “mucize taşı” olmaktan çıkarıp kültürel bir olgu hâline getirir. Tarihten Günümüze Hematit: Şifanın Kökleri Antik Mısır, Roma ve Yunan uygarlıklarında hematit taşı, kanla ve…
Yorum BırakHelikopter Her Yere İnebilir mi? Toplumsal Yapılar Üzerinden Bir Sosyolojik Analiz Toplumu anlamaya çalışan bir araştırmacı için her soru, görünenden daha derin bir anlam taşır. “Helikopter her yere inebilir mi?” sorusu da ilk bakışta teknik bir merak gibi görünür; ama aslında toplumsal yapıların sınırlarını, bireyin hareket alanını ve kültürel normların görünmez sınırlarını anlamak için güçlü bir metafordur. Çünkü her toplum, tıpkı bir arazidir; bazı bölgeleri düz, bazıları engebelidir. Her birey, bu toplumsal coğrafyada kendi “iniş alanını” arar. Fakat herkes her yere inemez — çünkü iniş alanlarını belirleyen şey sadece bireysel yetenek değil, aynı zamanda toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel…
Yorum BırakBazen en basit görünen sorular, aslında bizi en derin düşüncelere sürükler. “Qepik manat aynı mı?” sorusu da tam olarak öyle. İlk bakışta sadece bir para birimi meselesi gibi duruyor olabilir ama aslında bunun içinde ekonomi, kültür, tarih ve kimlik gibi birçok katman saklı. Tıpkı bir ülkenin mutfağını anlamak için sadece tariflere değil, o yemeğin doğduğu topraklara da bakmamız gerektiği gibi; parayı anlamak için de sadece rakamlara değil, o paranın taşıdığı anlamlara da bakmalıyız. Qepik, Azerbaycan para birimi olan manatın alt birimidir. 1 manat = 100 qepik şeklindedir. Tıpkı Türk lirası-kuruş ya da dolar-cent ilişkisi gibi, qepik de manatın tamamlayıcı parçasıdır.…
Yorum BırakMilka Hangi Ülkeye Ait? Tatlı Bir Markadan Fazlası Olarak Toplumsal Bir Hikâye Bir çikolata parçası, bazen sadece bir tatlıdan çok daha fazlasını anlatır. Milka da tam olarak böyle bir marka. İlk bakışta sadece mor ambalajıyla akıllarda yer eden bir çikolata gibi görünse de, arkasında kültürel kimlikten toplumsal cinsiyet rollerine, çeşitlilikten sosyal adalete uzanan derin bir hikâye barındırıyor. Bu yazıda Milka’nın hangi ülkeye ait olduğunu keşfederken, bu markanın bizlere toplumsal olarak ne söylediğini de birlikte düşünelim. Çünkü mesele sadece bir çikolatanın menşei değil; mesele, bir tatlının dünyamıza bıraktığı izdir. Milka’nın Kökeni: Tatlı Yolculuğun Başlangıcı İsviçre’de Doğan, Almanya’da Büyüyen Bir Lezzet Milka,…
Yorum BırakDevlet Hibe Desteği Ne Demek? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Bir psikolog olarak, insanların davranışlarını anlamak ve çözümlemek her zaman ilgi alanım olmuştur. Davranışlarımız, çoğu zaman sadece bireysel tercihlerin ya da dışsal faktörlerin bir sonucu değildir. İçsel düşüncelerimiz, duygusal durumlarımız ve toplumsal bağlamlar, her adımımızı şekillendirir. Devlet hibe desteği gibi toplumsal bir olgunun psikolojik etkilerini düşündüğümüzde, bu yardımların bireylerde nasıl bir etki yaratabileceği, insan davranışları açısından oldukça ilginçtir. Devlet hibe desteği, yalnızca ekonomik bir yardım değil, aynı zamanda duygusal ve sosyal bir destek mekanizması olarak da işlev görmektedir. Devlet Hibeleri ve Bilişsel Psikoloji Bilişsel psikoloji, insanların bilgi işleme süreçlerini ve bu…
Yorum BırakKapatma Olmak Ne Demek? Bilimsel Merakla İnsan Davranışını Anlamak İçimize Kapanmak mı, Kendimizi Korumak mı? Hayat bazen bizi farkında olmadan içimize çeker. Sosyal ortamlardan uzaklaşır, dostlarımızla buluşmaktan kaçınır, hatta bazen kendimizle bile iletişim kurmakta zorlanırız. Peki bu hâlin adı ne? “Kapatma olmak” dediğimiz durum, aslında tam da bu anlarda kendini gösterir. Fakat bu sadece “asosyal” olmak ya da “yalnız kalmayı sevmek” değildir. Bilimsel açıdan bakıldığında bu davranışın arkasında çok daha derin, psikolojik ve biyolojik süreçler yatmaktadır. Kapatma Olmak: Psikolojik Bir Savunma Mekanizması Psikoloji literatüründe “kapatma olmak” veya daha yaygın ifadesiyle “içe kapanma”, bireyin dış dünyayla olan sosyal ve duygusal etkileşimini…
Yorum Bırak